WwW.FoRumSTylE.TuRKpr0foRuM.NET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
WwW.FoRumSTylE.TuRKpr0foRuM.NET


 
AnasayfaPorTaLGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 13
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 12:06 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 12
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 12:03 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 11
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:49 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 10
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:47 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 09
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:36 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 08
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:29 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 07
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:28 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 06
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:27 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 05
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Icon_minitimeC.tesi Haz. 27 2009, 20:18 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 04
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Icon_minitimeC.tesi Haz. 27 2009, 20:15 tarafından yasakmc

Dost siteler
Kral Forumtr

 

 Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
RAPCASH
Admin
Admin
RAPCASH


Erkek
Mesaj Sayısı : 1139
Yaş : 32
Lakap : RApCash
Kayıt tarihi : 02/05/08

Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Empty
MesajKonu: Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri   Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri Icon_minitimePtsi Haz. 09 2008, 11:59

Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri

Bu çalışmada, bilim ve bilimsellik kavramları çerçevesinde bilim insanı ve nitelikleri tartışılmaktadır. Bu çalışmada ele alınan bilim kavramı, fen ve doğa bilimleri ile sosyal bilimler ayrımına gitmeden genel geçer, soyut bir üst kavram olarak tartışılmaktadır.

Bu bağlamda, çalışmada, bilim insanın nitelikleri, bilim ve politika, bilim ve özgürlük, bilim ve etik alt başlıkları altında bilim insanı tartışılmaktadır.

Burada savunulan ana sav, bilim insanı olabilmenin temel felsefelerinden birinin de doğduğumuz andan itibaren, içinde bulunduğumuz kültürel çevre ile ilintili olduğu ve sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir süreç olduğudur.

Giriş

Bilim, sadece ne bilindiğini betimlemek değildir. Bilim, aynı zamanda bilinebilecek olanın sınırlarını zorlayarak olabildiğince bilmek, sınıflamak ve yorumlamak demektir. Ama çoğunlukla, bilimden anlaşılan; geçmişten günümüze kadar olan birikmiş bilgiyi sınıflamak olarak anlaşılmaktadır. Bu tür bir sınıflandırma ise, bilimin doğasına aykırıdır. Çünkü, bilimi durağanlaştırır, kısırlaştırır. Bürokrasi ve statükoya boğar. Oysa bilim durağan değildir. Bilim dinamik olmak zorundadır, insan öyle olduğu için.

Her ne kadar, bilimin üzerinde uzlaşma sağlanmış bir tanımı yapılamamış olsa da, geleneksel olarak, burada yapılan girişi, bir tanımla desteklemek yerinde olacaktır: Bilim, denetimli gözlem ve gözlem sonuçlarına dayalı mantıksal düşünme yolundan giderek olguları açıklama gücü taşıyan hipotezler (açıklayıcı genellemeler) bulma ve bunları doğrulama yöntemidir (Yıldırım, 1979).

Bu tanımda, bilim, insandan soyut ve ayrık bir olgular bütünü olarak ele alınmaktadır. Oysa, bilimin nasıl ve niçin yapıldığını belirleyen, bilim insanının bilime karşı tutumudur. Öyle ise, burada, bundan sonra bilim ve bilim insanı birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak ele alınacaktır. İnsan niteliklerinden ayrı bilim düşünülemez, çünkü; bilim, insan yaratısı bir süreçtir.

İnsanın niteliklerine uygun olarak biçimlenen bilim ise Kuhn’a kadar birikimli ve ilerlemeci bir süreç olarak algılanmıştır. Kuhn ise; bilimde ilerlemeyi, “olağan bilim” ve “devrimci bilim” olarak ikiye ayırmış ve bilimin birikimli bir yapıda olmayıp tam tersine devrimci kesintilerle, kökten dönüşümlerle desteklenen paradigmatik bir kurgu olduğunu betimlemiştir (Kuhn, 1982).

Kuhn’nın paradigmaların birbirleriyle karşılaştırılamaz olduğuna ilişkin yorumu ise bilim insanının sosyal bir yaşamın parçası olduğu gerçeği ile örtüşmemektedir. Paradigmaların birbirlerini desteklemeyen sayıltılara dayanması nedeniyle, paradigmaların birbirleriyle örtüşmediğini söylemek farklı şeylerdir. İnsan, sosyal yaşamın içinde, birbiri ile örtüşmeyen değerleri savunduğu için düşünüş ve algılamada da farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bilimdeki paradigmaların birbirlerini desteklemediği savı kurmaca ve göreceli bir durum tespitinden öteye gitmez. Örneğin eskiçağın bilim paradigması Aristo fiziği iken, modern çağın bilim paradigması Newton fiziğidir dediğimiz zaman, ilk başlarda birbiriyle örtüşmeyen paradigmalardan bahsediliyormuş gibi görünür. Bu bir noktada doğrudur da ama bu paradigmaların örtüşmesi bilim insanlarının zamana ilişkin algılarında yatmaktadır. Çok uzun yıllar, Aristo’nun bilimde egemen ve geçilemez güç olarak algılanması biraz da insanların evrendeki konumlandırmalarını nasıl yaptıkları ile ilintilidir.

Bu noktada da bilim insanı ile sıradan insan arasındaki ayrım ortaya çıkmaktadır. Sıradan insan statükocudur, mevcut olanla yetinir, yüzü geleceğe yönelik değildir, yüzü geçmişe (kültürden dolayı) ve öte “dünyaya” yöneliktir. Bu sıradan insan topluluğunun, sadece geçmişten aldığı güç ve sürü psikolojisi, onu karşı konulamaz bir güce dönüştürmektedir. Newton’a kadar Aristo’nun fizik paradigmasını yerle bir edecek keskin bir devrimci dönüşüm yaşanmaması bu dönemlerde bilim insanı yetişmemesi olabileceği gibi, belki de Newton’dan çok daha ileri düzeyde gözlem ve deneyimlere sahip insanların, düşündüklerini ifade edecek gücü, enerjiyi, ortam ve koşulları bulamaması ile de olabilir.

Her şeye rağmen, ürün verme (kuram geliştirme) düzeyinde somut bir gelişme olmaması, insanın zihinsel gelişiminde de bir ilerleme olmadığı anlamında yorumlanamaz. Ancak, bu birikimlilik gözle görülüp ölçülemeyebilir. Ölçülememesi, algılanamayacağı (ya da varsayılamayacağı) anlamına gelmez. Örneğin, ortalama olarak bir insan 1 yaş civarında yürümeye başlar. Yürümeye başlayacağı güne kadar, onun yürüyeceğini somut olarak ileri sürmek sadece bir olasılıktır. Yürüdüğü gün de, sadece “işte yürüdü” deriz. Oysa geçmiş bir yılın içindeki somut olarak algılanamayan, çoğu ölçülemeyen bir dizi etkinliklerin bir bireşimi sonucu bir yansıma olarak yürüme davranışı ortaya çıkmaktadır. Bunu görmediğimiz zaman, insanın bir yaşında devrimci bir dönüşüm yaşadığını ileri süreriz. Ve bu, bir yönüyle doğrudur da.... Ama geçmiş bir yılda, bebeğin devraldığı genetik birikim, içinde yaşadığı sosyal ve fiziki çevre, beslenme düzeni ve çeşitliliği, uyumaya karşı biyolojik donanımı ve ne kadar ve nasıl uyuduğu....vb. sayılamayacak kadar çok faktör insanın bir yaş civarındaki yürüme performansını nasıl algılayacağımızı ve hangi gözlemleri dile getireceğimizi gösterecektir. Kuhn, bu noktada ilgisiz bir baba gibidir. Bebeği doğduğu gün görmüş ve sonra da bir yaşında yürürken, sonra da ergenlik döneminde sperm üretirken, sonra bir yetişkin olarak zıddıyla bebek üretirken görmüştür. Böyle bir baba, çocuğundaki keskin ve devrimci dönüşümleri çok kolaylıkla algılayabilmektedir. Bunlar doğrudur, ama hepsi bu değildir. Annenin gözlemlerine de gereksinimimiz var, varsa kardeşlerin, teyzelerin, halaların, dedelerin, büyük annelerin, arkadaşların...vb. gözlemlerine de... Bütün bunlar olmadan bilimi anlamak da anlamlandırmak da zorlaşacaktır.

Bilim ve bilimselliğin bir süreç olduğu gerçeği, gelişmiş ülkelere bakıldığında daha kolay anlaşılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde, eğitim süreci genel olarak, doğumdan ölümü kadar süren bir süreç olarak kabul edilmektedir. Özelde de, okul öncesi eğitimden lisan üstü eğitime kadar dikey ve yatay kaynaşıklığı olan bir süreçtir. Örneğin Amerika’da lisansüstü eğitim yapmak üzere başvuran herkesin ilgisini çeken noktalardan bir tanesi de şudur: Başvuru formlarında akademik başarının yanı sıra, okul öncesinden itibaren sosyal ve kültürel aktiviteler de sorgulanmaktadır. Çünkü, bilim yalıtılmış bir dünyada değil, insanlar arasında, insanların refah ve mutluluğu için yapılmaktadır. Ama ne yazık ki bilimsel çevrelerdeki bu anlayış, Amerikan politik sisteminin diğer ülkelerle ilişkilerine yansıtılmamaktadır. Ama bu ayrıca üzerinde durulması gereken, bu makalenin kapsamına girmeyen bir olgudur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumstyle.yetkinforum.com/
 
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
WwW.FoRumSTylE.TuRKpr0foRuM.NET :: Genel konular :: Genel kültür :: Biyoloji-
Buraya geçin: