WwW.FoRumSTylE.TuRKpr0foRuM.NET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
WwW.FoRumSTylE.TuRKpr0foRuM.NET


 
AnasayfaPorTaLGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 13
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 12:06 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 12
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 12:03 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 11
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:49 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 10
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:47 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 09
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:36 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 08
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:29 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 07
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:28 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 06
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Icon_minitimeSalı Haz. 30 2009, 11:27 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 05
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Icon_minitimeC.tesi Haz. 27 2009, 20:18 tarafından yasakmc

» kurtlar Vadisi Pusu Bölüm 04
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Icon_minitimeC.tesi Haz. 27 2009, 20:15 tarafından yasakmc

Dost siteler
Kral Forumtr

 

 Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
RAPCASH
Admin
Admin
RAPCASH


Erkek
Mesaj Sayısı : 1139
Yaş : 32
Lakap : RApCash
Kayıt tarihi : 02/05/08

Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Empty
MesajKonu: Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5   Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5 Icon_minitimePtsi Haz. 09 2008, 12:04

Bilim etiği, değer sorunlarının ele alındığı ve sorgulandığı bir alan olan etiğin bir alt dalıdır. Onu, kısaca, “bilim etkinliği” sırasında ortaya çıkan ve bilim toplumunun hakkında çok kesin normlarının bulunmadığı sorularla uğraşan ve bu sorulara çözümler üretmeyi hedeflemiş bir alan olarak tanımlamak mümkündür (Arda, 2002). Bilim etkinliği kavramının altında neler bulunmaktadır? Kuram geliştirme aşamasından araştırmaların yapılmasına, verilerin toplanmasından yayınlanmasına varıncaya kadar, bilimsel bilgi üretiminin tüm aşamaları oldukça geniş bir yelpaze halinde bilim etkinliğinin içeriğini oluşturmaktadır. Bilim üretimini meslek edinmiş insanlar için, salt metodolojik yaklaşımın ya da literatür bilgisinin yeterli olamayacağı, bilim insanlarının aynı zamanda etik karar verme süreçlerinden de haberdar bulunmalarının gerektiği vurgulanmaktadır. O halde, etik duyarlılığa sahip olmak, bilim çalışanları için olmazsa olmaz bir koşul olarak karşımıza çıkmaktadır

Etik, bilim insanının araştırması üzerinde düşünmesi, planlaması ile başlar ve araştırmanın ifade edilmesi, yayınlanması ile son bulur. Bu süreçteki herhangi bir aksama, etik değerlerin çiğnendiği anlamına gelir. Bazen, bu asla ölçülemez, betimlenemez ya da belirlenemez. Öyle ise, “etik değer” uyulacak kurallardan öte, öncelikle, bilim insanın, akıl ve yüreğinde geliştireceği, iç karakteristik özelliklerin toplamıdır.

Bu iç karakteristik özelliklerin bir kısmı genler aracılığıyla bir kısmı da kültürel çevrede oluşmaktadır. Genler yoluyla oluşan iç karakteristik özellikler, bu çalışmanın kapsamı dışındadır. Kültürel çevre ise burada, doğrudan çalışmanın kapsamı içinde düşünülebilir. Bu nedenle de, yukarıda bilim insanı betimlenirken, aile ile başlanması tesadüf değildir. İlk sosyal çevremiz olan aile, iç karakteristik niteliklerimizin temelinin atıldığı kültürel bir dokudur. Sosyal çevreye “bırakılan” “fırlatılan” birey, içine doğduğu kültürel dokunun nitelikleri ile donatılır. Dürüstlük, önyargı, vicdan, insana karşı algılar, yalan, hoşgörürlük ...vb. bir çok nitelik ailede temeli atılan iç karakteristik niteliklerdir.

Ailede temelleri atılan iç karakteristik niteliklerin, eğitim kurumlarında da devam ettirilmesi gerekir. Eğitim kurumlarının bireyin sosyo-kültürel kişilik özelliklerinin geliştirilmesindeki rolü, eğitim sisteminin kuruluş amacı nedeniyle değişiklik gösterebilir (Ergün, 1987). Yukarıda betimlenen ailenin oluşturduğu niteliklerin, eğitim sistemi içinde de devam edebilmesi; okul kuruluş sisteminin, bireyi bağımsız ve özgür bir varlık olarak merkeze alan bir felsefeye sahip olması ile mümkündür. Demokratik değerleri merkeze almayan bir eğitim sistemi, ailede temelleri atılan etik değerlerin ortadan kaldırılmasına hizmet edecek kadar güçlü bir örgüt olarak algılanabilmelidir. Bu noktadan bakıldığında, nesnellik, dürüstlük, erdem, sorumluluk gibi niteliklerin bireye kazandırılması, okulun da üstlenmesi gereken bir sorumluluktur.

Okul, ideolojik bir kurum olarak toplumsal dokuyu taşır ve onun özelliklerine göre biçimlenir (Illich, 1985; Neil, 1996; Russell, 2001). Demokratik olmayan bir toplumda demokratik bir okuldan nasıl söz edilemezse, batıl inançlarla, önyargılarla, ön kabuller ve vaziyet alışlarla yetiştirilen bireylerin de bilim insanı niteliklerine sahip olamayacağı düşünülebilir. Öyle ise, bilim insanı etik değerleri öğrenmez, bu öğrenilen ya da öğretilecek bir değerler bütünü değildir. Çünkü; değerler doğduğumuz andan itibaren içselleştirmemiz gereken olgulardır. Bu olguya sahip olmakla, sahipMİŞ gibi olmak arasında, yüzeysel olarak bakıldığında çok büyük bir fark görülemez. Bu fark derinlemesine yapılacak gözlem ve incelemelerle mümkün olabilir. Yaptığı doktora tezi için geliştirdiği ölçme aracını uygulamış gibi yaparak ve istatistik değerlerini masa başında uydurarak doktor-doçent ve profesör bir bilimci, bunları kimseye sezdirmemiş olabilir. Ama o bilmektedir. Aynaya baktığında her seferinde bir şarlatan görmektedir. Bunun için aynadaki kendi gözlerine bakamaz. Ve bütün aynaları ortadan kaldırmaya kalkar. Böyle bir bilimcinin tezgahından geçen bir bilim insanı adayı, sürecin içinde (hiç kuşkusuz) bilim insanı değil, bilimci olmayı öğrenecektir. Acaba, bilimsel değeri ve niteliği yüksek ürünler oluşturulamaması, bilim insanından daha çok bilimcilere sahip olmamızdan kaynaklanabilir mi?

Önceden belirlenmiş yargılara ulaşmak amacıyla, araştırma planı ve sürecini buna göre ayarlayan bir bilim insanı, etik değerleri çiğniyor demektir. Bazen bunu ölçmek mümkün değildir. Araştırma bulguları üzerinde oynayan, değiştiren, bazılarını gizleyen ya da öne çıkaran araştırmacı etik değerleri ayaklar altına alıyor demektir. Bu bazen ölçülemez ya da ayırt edilemez. Etik değerleri çiğnediği somut olarak kanıtlanıncaya kadar her bilim insanını etik değerlerle donanık kabul etmek bir zorunluluktur. Ama unutulmamalı ki, bu değerler sistemine sahip olmakla olamamak arasındaki fark, kolaylıkla ölçülebilir bir veri değildir. Öyle ise, bilim insanına ilişkin değerler bütününü doğduğumuz andan itibaren; ailede alınan eğitimli birlikte ele almak abartılı bir yaklaşım olarak görülmemelidir.

Etik değer, bilim insanının yüreğinde ve aklında, tutum olarak yerleşmiş (yerleştirilmiş) olmalıdır. Etik açıdan kurulmuş kurullar, komisyonlar görebildikleri ve algılayabildikleri ile sınırlıdır. Yeterince zeki her bilim insanı, konu alanı uzmanlığının avantajlarını kullanarak, istatistiksel uzmanlığını kullanarak, araştırma sürecine doğal olmayan müdahalelerde bulunarak, araştırmasını masa üstünde de betimleyebilir. Ve bunu çok büyük ustalıkla kurgulayarak, gözden kaçırabilir. Hatta bu araştırması ile payeler, statüler de kazanabilir. Bu tür “bilim!” insanını yakalamak, deşifre etmek mümkün olmayabilir. Bazen de (ülkemizde olduğu gibi) umursanmayabilir.

Bilim insanının sorumluluğu hem içe hem dışa karşıdır. İçe karşı sorumluluğunu, meslek ahlâkı oluşturur. Yani araştırdıklarının gerçek durumlarının ne olduğunu ortaya çıkarmakla yükümlüdür. Gerçeği, doğruyu aramak ve bulmak için uluslar arası geçerli standartlara uygun bilimsel çalışma yöntemi izlenmesi şarttır (verilerin manipüle edilmemesi, sonuçların, örneğin deneme-yanılma yöntemiyle gösterilebilir ya da birden çok deneyle aynı koşullarda yinelenebilir olması; yasa hipotezlerinin her zaman doğrulanabilir olması şarttır). Öte yandan rüşvet kabul etmemek, kendisi ile arasına eleştirel mesafe koymak, kesinlik ve güvenirlik gibi centilmenlik ve dürüstlük ilkelerini uygulamak bilim insanının etik değerlerini oluşturan tavır ve tutumlardır (Pieper, 1999).

Tartışma

Bilgi doğadadır, kurumlarda değil. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru akıl yürütmeyle, doğru yorumla elde edilen doğa (evren) bilgisi; bilimdir (bu süreç; denetime, eleştiriye ve yanlışlamaya açık olduğu sürece). Bu bilgiyi, çıkarsız olarak insanlığa sunan da bilim insanıdır.

Bilim insanı, aileden başlayarak okulda ve akademik kurumlardaki örgüt kültürü içinde, tutum düzeyinde yetişir/yetiştirilir. Bilimin önündeki temel engel; yasalar, özgürlük, etik kurumların varlığı/yokluğu değildir. Bilimin önündeki temel engel, akademik kurumların içine gizlenmiş statükocu ve neyin bilim olup olmadığına karar veren bilimcilerdir. Akademik kurumların, bilim insanı seçimindeki karar verici rolleri (statüya bağlanmış, esnek olmayan ön koşullar) değişmedikçe bilimin önündeki engeller de 21. yüzyılı bir tür bilim ortaçağına dönüştürecektir. Ya da diğer bir deyişle, bilim kurumları, ortaçağ kilisesinin rolünü oynamaya başlayacaktır. 21. yüzyılın ilk ciddi savaşlarından biri olan “Irak-Amerika” savaşında, bilimcilerin rolü olduğu da, herhalde bilim çevrelerinde kabullenilmeli ve bilim kurumlarının rolü yeniden tartışılabilmelidir Amerikanın Irak’ı işgal etme senaryolarını oluşturan temel verileri sağlayan kişiler çoğunluk (istihbaratçılardan önce) bilimciler ve bilim kuruluşlarıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumstyle.yetkinforum.com/
 
Bilim ve Bilim İnsanının Nitelikleri 5
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
WwW.FoRumSTylE.TuRKpr0foRuM.NET :: Genel konular :: Genel kültür :: Biyoloji-
Buraya geçin: